Justin Sun: Trafik, tartışma ve liberalizm

Orijinal yazar: Tian Daxia (@Web3 Donny)

İki ay önce Justin Sun 34. yaş gününü kutladı.

Daha 30 yaşına gelmeden, göz kamaştırıcı ünvanlardan oluşan uzun bir liste onun halesini oluşturdu: Pekin Üniversitesi, Asia Weekly'nin kapak figürü, Ivy League okulu mezunu (Pensilvanya Üniversitesi), Davos Forum'un Küresel Üstün Gençliği, Jack Ma Lakeside Üniversitesi'nin 90'lardan sonraki tek öğrencilerinin ilk grubu...

Yurt dışında okurken 22 yaşında bir iş kurdu. 24 yaşında Çin'e Büyük Çin'deki Ripple Labs'ın baş temsilcisi olarak döndü ve Ripple'ı kurdu ve CEO olarak görev yaptı. 25 yaşında CNTV tarafından Çin'in Yılın İnternet Yeni Geleni seçildi. 27 yaşında blockchain platformu TRON'u kurdu ve aynı yıl Forbes 30 Under 30 Asia listesine seçildi. 29 yaşında Buffett ile öğle yemeği yedi…

Ancak göz kamaştırıcı başarılarının yanı sıra kamuoyunun da girdabında yer aldı. Medya ve sektör içeriden kişiler, onun cesur iş yöntemleri, sık sık kendini pazarlaması ve projelerinin uyumluluğu hakkında birçok tartışma yarattı. Bazıları onu ilk olduğu için övdü, diğerleri ise çok gösterişli olduğu için eleştirdi. Dış dünyadan gelen bu değerlendirmeleri, ister olumlu ister olumsuz olsun, umursamıyor gibi görünüyor.

Her tartışmanın, her haber başlığının onun kişisel markasının bir parçası haline geldiğini göreceksiniz.

Dokuz yıl önce, 2015'te, The Paper'dan bir muhabirle yaptığı röportajda muhabir şunları yazmıştı: Bu yıl 25 yaşına girecek olan Sun Yuchen, şüphesiz 90 sonrası girişimciler arasında öne çıkan bir isim. Hem zeki hem de tartışmalı. Şüphe sesleri çoğunlukla hayat yolundaki sürekli değişikliklere ve işine başladığından beri gösterdiği neredeyse paranoyak coşkuya odaklanıyor.

Bugün, 34 yaşındaki Sun Yuchen hala blockchain sektörünün ön saflarında aktif ve yaptığı her hareket spot ışıklarının altında olmak gibi, çok fazla dikkat çekiyor. Görünmez bir el gibi neredeyse paranoyak olan bu coşku onu ileriye doğru itmeye devam ediyor.

Justin Sun Pedro Brisola'nın çizimi

Liberland Başbakanı Justin Sun

Justin Sun'a yakın zamanda yeni bir unvan verildi: Başbakan Justin Sun.

Twitter (X platformu) blog yazarı @tier 10k tarafından açıklanan bir belgeye göre, 10 Ekim'de uluslararası alanda tanınmayan mikro ülke Liberland, son parlamento seçimlerinin sonuçlarını duyurdu. Justin Sun seçimi kazandı ve Liberland Başkanı Vit Jedlička tarafından geçici başbakan olarak aday gösterildi.

Justin Sun, 11 Ekim'de sosyal medyada Liberland'ın başbakanı seçildiğini doğruladı.

Justin Sun'ın Twitter'ının ekran görüntüsü

Liberland'ın resmi açıklamasına göre, oylar 6 Ekim'de Orta Avrupa Saati ile sabah 5'te sayıldı ve bu, ülkenin blok zinciri tabanlı seçim sisteminin ilk tam dağıtımı oldu. Seçim süreci basit bir dizi kural kullanıyor ve tamamen algoritmik olup, şeffaflık sağlamak ve seçim sonuçları hakkında şüpheleri ortadan kaldırmak için tasarlandı.

Liberland hangi ülkedir?

Vikipedi'ye göre, tam adı Liberland Özgür Cumhuriyeti olan Liberland, özgür topraklar anlamına gelir ve 13 Nisan 2015'te Çek siyasetçi Vít Jedlica tarafından kurulan özel bir devlettir. Sırbistan ve Hırvatistan sınırında, Tuna Nehri'nin batı kıyısındaki Yukarı Siga adlı bir bölge üzerinde egemenlik iddia etmektedir.

Resim kaynağı: Wikipedia

Justin Sun, Liberland'ın sadece bir ülke olmadığını, aynı zamanda özgürlüğü, asgari düzeyde hükümet müdahalesini ve kişisel özerkliği savunan bir siyasi felsefenin tezahürü olduğunu söyledi.

Sun Yuchen ayrıca Liberland'ın küresel liberal fikirlerin sembolü haline gelmesi vizyonunu, onu liberallerin manevi yuvasıyla karşılaştırarak anlattı. Liberland'ın vatandaşlarla ilişkisinin kan bağı veya coğrafi sınırlardan ziyade ortak ilkelere ve değerlere dayanan ilk ülke olduğunu vurguladı. Her şey gönüllü katılıma ve karşılıklı saygıya dayanmaktadır.

Sadece Liberland'da değil, aynı zamanda dünya için bir model olarak küçük hükümet fikrini aktif olarak teşvik etmek istiyor. Liberland'ın başarısının diğer ülkeleri liberal ilkeleri benimsemeye ve asgari hükümetin aşırı düzenleme veya zorlama olmadan istikrar ve refah getirebileceğini göstermeye teşvik edebileceğini söyledi.

Bu son atama, şüphesiz insanlara Sun Yuchens'in 2021 yılında Grenada'nın Daimi Temsilcisi ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) nezdindeki Olağanüstü ve Tam Yetkili Büyükelçisi olarak yaşadığı deneyimi hatırlatıyor.

Justin Suns'ın eylemleri her zaman olduğu gibi beklenmedik unsurlarla doludur ve insanların geleneksel girişimcilere ilişkin anlayışını sıklıkla zorlar. Sık sık sınır ötesi ve cesur eylemleri yalnızca halkı şaşırtmakla kalmaz, aynı zamanda sıklıkla alay konusu olur ve hararetli tartışmalara yol açar.

Birinin şakayla karışık söylediği gibi: Kardeş Sun yine aynı şeyi yaptı.

Justin Sun, 2021 yılında Grenada'nın Dünya Ticaret Örgütü'ndeki (DTÖ) daimi temsilcisi ve olağanüstü ve tam yetkili büyükelçisi olarak görev yaptı

Justin Sun inceleme altında

İster Liberland'ın başbakanı seçilmesi olsun, ister kripto para dünyasında ve küresel siyasette sık sık konu yaratılması olsun, her zaman çok fazla tartışma ve çekişmeye yol açıyor.

Destekçileri onun geleneksel kuralları ve sınırları yıktığını ve liberalizm ile yenilikçiliğin birleşimini teşvik ettiğini düşünürken, eleştirmenleri onun trafik aracılığıyla kamuoyunu yönlendiren ve kuralların sınırlarında yürüyen bir fırsatçı olduğuna inanıyor.

Kurallara meydan okumak onun her zamanki yolu gibi görünüyor ve onu sürekli incelemenin merkezine koyan şey, geleneksel otorite ve kurumlara sürekli meydan okuma davranışıdır. İnsanlar şu soruyu sormaktan kendini alamıyor: Gerçekten özgürlük kavramı için mi mücadele ediyor, yoksa kendine daha fazla sermaye ve nüfuz mu biriktiriyor?

Bazen medya onu genellikle tek bir görüntü olarak görür. Bu basit bakış açısı onun sözlerini ve eylemlerini basitleştirir, bu da yalnızca halkın onun hakkındaki genel anlayışını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda tartışmayı tek taraflı hale getirir ve onun derinlemesine keşfedilmesini imkansız hale getirir. Sektörde nüfuz sahibi.

Hem başarılarıyla ilgileniyoruz hem de amaçlarını sorguluyoruz. Geleneksel otorite ve kurumlara meydan okuyan bir adam için nihai hedefinin ne olduğunu merak etmek doğaldır.

Justin Sun'ın kariyeri devam eden bir oyun olarak görülebilir. Farklı alanlardaki girişimleri ve keşifleri aslında 90'lardan sonraki bir girişimcinin zorluklarını ortaya koyuyor.

Bu nedenle, Justin Sun yalnızca inceleme altındaki bir kamu figürü değil, aynı zamanda kendini ifade etme ve kamu beklentileri arasında mücadele eden bir bireydir. Bir kişiyi anlamak, onun karmaşıklığını gerçekten kavramak için basit etiketlerin ve önyargıların ötesinde daha derin bir bakış açısı gerektirir.

Justin Sun'ı farklı düzeylerde analiz etmek için bazı ilginç bakış açılarından yararlanmak istiyorum.

"Ben" Kişi Justin Sun

Justin Suns'ın görünüşü yıllar içinde pek değişmemiş gibi görünüyor. Resmi ortamlarda her zaman takım elbise giyiyor, genellikle takım elbisesinin altına markanın logosunun bulunduğu kısa kollu bir tişört giyiyor, ayağında ise temiz ve düzgün bir çift Nike beyaz ayakkabı ve rahat bir pantolon giyiyor.

Çemberin dışındakiler onu anlamak istiyor ama çemberin içindekiler onu yeterince tanıyor gibi görünüyor.

Birçok kişi, her zaman konuşkan ve genel durumu kontrol altında tutan biri gibi görünse de, onun... aslında tipik bir ben kişisidir (içe dönük kişilik).

Justin Sun kendini test etti ve standart bir INTP kişiliğine, yani mantıkçı bir kişiliğe sahip olduğunu buldu.

INTP, Myers-Briggs Kişilik Tipi Tanımlama'daki (MBTI) on altı kişilik tipinden biridir. INTP'ler sakin ve mantıklı olmalarıyla bilinirler. Bir sorunun özüne inmeyi ve yüzeyde kalmaktansa düşüncenin derinliğini takip etmeyi severler.

Ünlü mantıkçılar kimlerdir? Bill Gates, Albert Einstein, vb. hepsi INTP'dir. Bu kişilik tipine sahip kişiler ileriyi düşünme eğilimindedir ve sıradan insanların göremediği mantıksal ipuçlarını bulmada iyidirler.

INTP kendi dünyasında yaşar ve her şeyi kendi mantığına göre yorumlar.

Justin Sun, her ne kadar çok meraklı olsa da, özellikle blockchain teknolojisi alanında, pek çok insana göre daha hassas ve gelişen konulara daha ilgili.

Huobi HTX sözcüsü Liu Ye (@HTX_liuyego) şunları açıkladı: “Sun Yuchen seviyesindeki INTP'ler farkındalıkları açısından genellikle diğerlerinden öndedir. Her zaman alışılmışın dışında düşünebilir ve çoğu insanın fark etmediği gelecekteki eğilimleri görebilir. Özellikle blockchain ve teknolojik inovasyon alanlarında ortaya çıkan şeyleri anlama ve yargılama konusunda çok yüksek bir duyarlılığa sahiptir.”

Kişiliğine bakılırsa Justin Sun gerçekten de kuralları yıkmaya cesaret eden, meraklı bir insan.

HTX DAO'yu örnek alarak, Liu Ye bana platform aracılığıyla gerçekten merkezi olmayan bir yönetim elde etmek istediğini söyledi. Bazı yönetimler ilk başta kararını anlamasa bile, bu girişimler sonunda genellikle başarılı oldu.

Sun'ın bakış açısına göre, HTX DAO şirketin gelişimine yakından bağlıdır. Huobi HTX platformunu iyi bir şekilde çalıştırarak, $HTX'in değeri, bir şirketi çalıştırdığınızda hisse senedi fiyatının artması gibi buna göre artacaktır.

Ancak diğer INTP'ler gibi, onun bağımsız düşünmesi ve benzersiz karar alma yöntemleri genellikle dış dünyadan şüphe ve karışıklığa neden olur. Sun Yuchen bu sesleri her zaman görmezden geliyor gibi görünüyor çünkü onun dünyasında her şeyin zaten kendi cevabı var.

Justin Sun, Model İşçi

Geçtiğimiz ay, topluluk kendiliğinden Sun Yuchen'i çağırmaya başladı ve onu Web3 alanında örnek bir çalışan ve gerçek bir İnşaatçı olarak adlandırdı.

Justin Sun'ın on yıldan fazla bir süredir blockchain sektöründe faaliyet gösterdiğini göreceksiniz.

Onun jenerasyonunun ileri gelenleri ya perde arkasına çekildiler ya da çoktan emekli olup seyahat etmeye başladılar.

Bir süre önce Ethereum kurucusu Vitalik, aşk ilişkisi nedeniyle ilgi odağı haline gelirken, bekar Justin Sun da topluluğun bir diğer sıcak konusu olmuştu.

Justin Sun bir paylaşım oturumunda neredeyse hiç tatili olmadığından bahsetmişti. İster hafta içi ister tatil olsun, her zaman günün 24 saati göreve hazırdır.

Bu yılın mayıs ayında Open Your Mouth adlı bir podcast'te sunucu ona şu soruyu sordu: Çalışma ve yaşam felsefeniz nedir?

Justin Sun şöyle cevap verdi: "Sahip olduğum her şey çalışmaya yol açabilir. Bence bu aşamada, önemli olan tek şey çalışma ve bunun için diğer her şeyden vazgeçilebilir. En iyi kondisyonu elde etmek için her gün antrenmanı tekrarlayan profesyonel bir oyuncu gibiyim."

Birçok kişi onun neden hiç uyumadığını merak ediyor çünkü sürekli enerji dolu, 24 saat sosyal medya platformlarında geziniyor ve her türlü etkin noktaya büyük bir çeviklik gösteriyor.

O podcast'te bir anlamda yapay zeka, robot gibi olmak istediğini, duygusal dalgalanmalarını en aza indirmek istediğini söylüyordu.

“Şirket yönetmek benim tek hobim.”

Girişimciliğe ve iş hayatına büyük bir tutkuyla bağlı olup, neredeyse tüm zamanını ve enerjisini buna ayırıyor.

Sonuç olarak Justin Sun'ın kişiliği dışarıdan bakıldığında artık o kadar da gösterişli görünmüyor.

Artık yapması gerekeni yapmaya, TRON'u daha popüler hale getirmeye ve Huobi HTX'in yeniden ilk üçe girmesine öncülük etmeye odaklanmış durumda.

Sun Yuchen, Ağustos ayında Huobi HTX 11. Yıl Dönümü Tema Serisine katıldığında Huobi HTX hakkındaki görüşlerini paylaştı. Huobi HTX'in 11 yıllık operasyonunun bir dereceye kadar başarılı olduğunu hissetti. Sonra tekrar konuşmaya başladı:

Jack Ma, çoğu Japon şirketinin 100 yıllık bir geçmişi olduğunu söyledi. Biz de 100 yıllık bir şirket olmak istiyoruz. Finans sektöründe bu kolay olmasa da sıkı çalışmaya devam edeceğiz. Web3 alanında 11 yıl dayanabilen daha da az sayıda şirket var, ancak Huobi HTX bunu başardı. Geçtiğimiz 11 yılda sektörümüz büyük ölçüde gelişti. Kripto para dünyasında her şey mümkün. Bu cümleyi olumlu veya olumsuz bir bakış açısıyla yorumlamak için nedenler olabilir. Geçtiğimiz 11 yılda, kripto para dünyasının gelişimi geleneksel endüstrilerin çok ötesine geçti.

“İstisna olarak eleştirilen” Justin Sun

Daha sonra kripto para camiasındaki birçok kişinin Justin Sun'a laf attığını, ancak Justin Sun'ı bir istisna olarak gördüklerini göreceksiniz.

Başlangıçta herkes Justin Sun'ın ne alıp sattığı konusunda endişeliydi ve Brother Sun'ın piyasayı boşaltıp boşaltmayacağı konusunda spekülasyon yapıyordu. Zamanla bu endişe, topluluk içinde sözde servet koduna dönüştü. Sun Yuchens yatırım eylemleri, Özellikle alım zamanlaması, birçok yatırımcının piyasa trendlerini değerlendirmesi için önemli bir temel haline geldi.

Daha sonra, insanlar yavaş yavaş Sun'ın tüm adreslerinin akıllı adresler haline geldiğini fark ettiler. Bazen başarısız olsalar da (örneğin, dibe vurduğunda Ethereum'a sıkışıp kalmak gibi), topluluk geri bildirimlerine göre, operasyon başarı oranı hala oldukça yüksekti.

Toplumda şöyle bir söz dolaşıyor: Kardeş Sun'ın tembel olduğunu söyleyebilirsin, ama Kardeş Sun'ın kötü bir aşçı olduğunu söyleyemezsin.

Bazen Justin Sun kendini bir hücum oyuncusu olarak görüyor, tıpkı en sevdiği futbol kulübü AC Milan'ın hücum stili gibi her zaman kritik anlarda vuruyor, ancak aynı zamanda Maldini'nin bir defans oyuncusu olarak sakinliği ve hassasiyeti gibi nasıl savunulacağını da biliyor. Şüpheler ve zorluklarla karşı karşıya kaldığında, Justin Sun genellikle tüm dış saldırılara ve eleştirilere benzersiz bir şekilde dayanabiliyor.

Kendini ifade etmede açık ve cesur olma tarzı giderek kısıtlanmış, daha çekingen ve temkinli bir tavra dönüşmüştür.

Bu değişim, onun sadece dış seslere karşı duyarlılığını yansıtmakla kalmıyor, aynı zamanda sürekli değişen sektör ortamında eylemlerinin sonuçlarını tartmanın daha fazla farkında olduğunu da gösteriyor.

Bu dönüşümler hem çelişkili hem de birbirini tamamlayıcı niteliktedir.

Zamanın akışı ve Justin Sun'ın kendi yetenekleri bir araya gelerek şu anki statüsünü yaratmış.

Sektördeki lider konumundan dolayı tartışma yaratsa da, başarısı hızla değişen bir pazarda yenilik yapma ve fırsatları yakalama yeteneğinden kaynaklanıyor.

Sun Yuchens'in karşı saldırısı

Gençken Justin Sun, Wang Xiaobo ve Li Ao okumayı severdi. Wang Xiaobo'nun mizahı ve derinliği, Li Ao'nun keskinliği ve açık sözlülüğü, Justin Sun'ın gençliğinde üzerinde derin bir etki bıraktı.

Wang Xiaobo, A Maverick Pig adlı denemesinde, bir keçi gibi engellerin üzerinden atlayabilen, çatıya tırmanabilen ve bir kedi gibi ortalıkta dolaşabilen, hadım edilmeyi reddedebilen ve hatta insanların kuşatmasından ve ateşinden kaçabilen özgür ruhlu domuzdan söz ediyordu.

Bu çağın manevi idolü hâlâ asi domuzdur.

Wang Xiaobos'un ölümünden yirmi yıl sonra bile insanlar hala kaçamıyor gibi görünüyor Hayatı olduğu gibi kabul edip, yavaş yavaş çekiçlenerek yaşamak kaderidir.

Justin Sun gençken bu tür bir hayattan kaçmaya karar vermişti.

Justin Sun, 2007'de Guangdong'daki üniversite giriş sınavına girdi. O zamanlar Guangdong'daki rekabet hala çok şiddetliydi. Aynı yıl 700.000 aday vardı. Pekin Üniversitesi'nin Guangdong'daki liberal sanatlar kabulü için 20 yeri vardı. Sonunda Justin Sun 650 puan aldı.

Sınavdan önce Justin Sun, ilk tercihi olarak Pekin Üniversitesi Yuanpei Programı'na, ikinci tercihi olarak da Pekin Üniversitesi Çince Bölümü'ne başvurdu. Sonunda Pekin Üniversitesi Çince Bölümü'ne kabul edildi.

Justin Sun, lise ikinci yılındaki sınav puanlarının aslında ideal olmadığını söyledi. Lise üçüncü yılında bir yılını ve New Concept Essays'den aldığı ekstra puanları alarak üçüncü sınıf bir üniversiteden Pekin Üniversitesi'ne geri döndü.

Wang Xiaobo, o dönemde toplumdaki bireylerin yalnızlığını ve isyanını ele aldı. Sun Yuchen'in eksantrikliği, normların ve tutarlılığın peşinde koşan bir dünyada farklı bir yol seçmesidir.

Kişiliği aşırı derecede asi olarak tanımlanabilir. Bir işe başlarken, benzersiz bir şekilde ilgi ve kaynak elde etti. Bu tarz yalnızca iş stratejisine değil, aynı zamanda kamusal imajını şekillendirmesine de yansıyor.

Ancak eksantrik olmak her zaman kolay iş değildir; bu tür bir bireysellik dikkat ve kaynak getirir, ama aynı zamanda şüphe ve eleştiriyi de beraberinde getirir.

Sürekli düşünme ve uyum sağlama sürecinde, belki de Justin Sun, Wang Xiaobo'nun eserlerindeki eksantrik domuzla ruhsal bir rezonans bulmaya çalışıyor; zorluklar karşısında bile, kişi kendisi olmaya devam etmeli ve cesurca kendi yolunu izlemelidir.

Justin Sun, "sıradan adam"

Bütün kimlikleri bir kenara bırakırsak, Justin Sun bazen sıradan bir 90 sonrası jenerasyondur.

Yeni olan her şeyi severim; futbol maçlarını izlemek, Taylor Swift konserleri, F1 ve hatta bazı blog yazarlarının tweetlerini "kavun yemek" için yeniden paylaşmak.

Justin Sun bazen tam bir geveze oluyor.

Kendisiyle tanışan herkes, onun konu yelpazesinin şaşırtıcı derecede geniş olduğunu ve her konuda sonsuza kadar konuşabildiğini söylüyor.

Sosyal platformunda kısa bir videoda evlilikten bahsetti. Flört etmede çok iyi olmasa da, sizinle evlilik hakkında çok iyi konuşabilir.

Başkasının yazdığı WEB3 rap şarkısı Chong Tu Gou'yu tekrar paylaşmış olabilir ve belki de evde tek başına freestyle çalışıyordu.

Hala canlı çalışma yapmayı seviyor ve nerede iş varsa orada beliriyor.

“Kripto Dalgası”nın Justin Sun’ı

Yazımızın başında Justin Sun'ın Liberland vizyonuna tutkuyla bağlı olduğunu yazmıştık.

Vatikan'ın Katolikler için olduğu gibi, onun da liberteryenler için manevi bir yuva olmasını umuyor. Sun Yuchen şöyle açıklıyor: Dünya çapındaki liberteryenlerin farklı ülkelerde kendi milliyetleri ve kimlikleri olabilir, ancak Liberland onların ideolojik yurdu olacak; özgürlük, özerklik ve vatandaşların gönüllü yönetimi kavramlarına saygı duyan bir yer.

Blockchain ve kripto dünyasının akışına geri dönersek, varoluşunun kendisi çelişkiler ve çatışmalarla doludur. Bu tartışmalar ve övgüler uzun zamandır hayatının sahnesinde bir engel haline gelmiş gibi görünüyor.

Justin Sun bu yorumları gerçekten umursuyor mu? Zenginlik bir gelgit gibi akıp gittiğinde, bu kamuoyu görüşleri ve dışarıdan gelen görüşler hayatında çoktan arka plan gürültüsü haline gelmiş ve artık önemli bir etkiye sahip olmamış olabilir.

Wang Xiaobo klasik eseri The Golden Age'de şöyle yazmıştır: O gün 21 yaşındaydım, hayatımın altın çağındaydım ve birçok abartılı umudum vardı. Sevmek, yemek yemek ve bir anda gökyüzünde yarı aydınlık, yarı karanlık bir buluta dönüşmek istiyordum. Daha sonra hayatın yavaş bir çekiçlenme süreci olduğunu fark ettim. İnsanlar yaşlandıkça abartılı umutları her geçen gün yok oluyor ve sonunda çekiçlenmiş bir inek gibi oluyorlar. Her zaman güçlü ve dinç olacağımı hissediyorum ve hiçbir şey beni çekiçleyemez.

Ancak zaman geçtikçe, insanlar Wang Xiaobo'nun dediği gibi hayatın yavaş bir çekiçleme süreci olduğunu yavaş yavaş anlarlar. Bu hayaller ve abartılı umutlar gerçeklik tarafından yavaş yavaş paramparça edilecek ve sonunda bir öküz kadar ağırlaşarak yürümeyi zorlaştıracaktır.

Peki Justin Sun 22 yaşına geri dönse, tereddüt etmeden tekrar bir iş kurmayı ve blockchain şifreleme dalgasına adım atmayı seçer miydi?

Sayısız zorluk ve tartışmaya rağmen, geçmişte yaptığı gibi, ilk günkü coşkusunu ve canlılığını koruyup korkusuzca ileriye atılabilecek mi?

Tıpkı blockchain dünyasının belirsizliklerle dolu olması gibi, 34 yaşında olmasına rağmen kripto para dünyasının ön saflarında yer alıyor ve bir sonraki dalgayı yakalamaya devam ediyor.

Bu makale internetten alınmıştır: Justin Sun: Trafik, tartışma ve liberalizm

İlgili: VanEck analisti: Harris'in başkanlığı Bitcoin için daha elverişli olabilir

Orijinal yazar: Jason Shubnell Orijinal çeviri: VanEck'ten Matthew Sigel ve Nathan Frankovitz'in yaptığı analiz, Kasım seçimlerinin sonucunun kripto para birimi sektörü üzerinde iki yönlü bir etkiye sahip olabileceğini öne sürüyor. Donald Trump bu yıl sektörü destekleme konusunda agresif davrandı, Kamala Harris ise bu konuda daha muhafazakardı. Kripto para birimi sektörünün 2024 ABD başkanlık seçimleri üzerindeki etkisi hakkında çok fazla tartışma oldu. Cumhuriyetçi aday Donald Trump kendisini kripto para başkanı olarak adlandırdı ve bu yılki kampanyası boyunca sektörü destekledi. Demokrat aday ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris ise yarışa resmen katıldığından beri nispeten muhafazakar davrandı. Kripto para birimi sektörü için hangi seçim sonucunun daha elverişli olduğu konusunda VanEck daha görünmez bir dava açtı.…